İşletme Araştırmaları Dergisi | |
Psikolojik Sermayenin Duygusal Emek Üzerine Etkisi: Hizmet Sektöründe Bir Araştırma | |
Nuray Türkoğlu1  Duygu Özyılmaz Misican2  | |
[1] Gerze Meslek Yüksekokulu, Sinop Üniversitesi, Sinop, Türkiye;Meslek Yüksekokulu, Sinop Üniversitesi, Sinop, Türkiye; | |
关键词: Psikolojik Sermaye; Duygusal Emek; İstihdam Edilebilirlik; | |
DOI : | |
来源: DOAJ |
【 摘 要 】
Amaç – Bu çalışmanın amacı psikolojik sermayenin duygusal emek üzerine etkisini tespit etmektir. Psikolojik sermayenin duygusal emek üzerine etkisini değerlendirerek, değişimin çalışanın kişiliği üzerinde yarattığı boşlukları tartışan, çalışma hayatı nereye gidiyor sorusunu sorgulatmayı amaçlayan bir çalışmadır. Yöntem – Alan araştırması tekniğinin kullanıldığı çalışmada veri toplama aracı olarak üç bölümden oluşan anket formu kullanılmıştır. Çalışmanın evrenini, Türkiye’de hizmet sektöründe faaliyet gösteren elektronik ticaret ve ilan platformu olan firmanın kurumsal satış ekibi oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi amaçlı örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. 180 geçerli anket için açıklayıcı faktör analizleri, söz konusu değişkenlerin alt boyutları belirlendikten sonra aralarındaki etkinin belirlenmesi için regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Bulgular – Elde edilen bulgulara göre; psikolojik sermaye beş boyut (iyimserlik, umut, etkinlik, özyeterlilik ve psikolojik dayanıklılık) ile açıklanırken, duygusal emek üç boyut (doğal duygular, yüzeysel rol yapma, derinden rol yapma) ile açıklanmıştır. Ayrıca psikolojik sermayenin unsurlar bazında duygusal emek üzerinde etkiye sahip olduğu görülmüştür. Özellikle özyeterliliği, umut ve etkinlik düzeyi yüksek olan çalışanların doğal duygu gösterimleri yüksek olup, iyimser olan çalışanların derinden rol yapma davranışları düşük, yüzeysel rol yapma davranışlarının ise yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Duygusal emek, psikolojik sermayeden daha bağımsız bir noktaya sürüklenmektedir. Artan işsizlik rakamları, iş güvencesi yerine istihdam edilebilirlik kaygısı çalışanları mecburen kendilerinden taviz verdikleri bir noktaya kaydırmaktadır. Duygusal emeğin giderek şiddetlenen yönü dikkat çekmektedir. Bu yüzden istihdam edilebilir olmak adına işgücünün duygusal emek yönlerini daha da güçlendirmeleri gerekmektedir. Duygularını kontrol etmek zorunda kalan çalışanların yer aldığı bir çalışma hayatında iş tatmini, verimlilik gibi kavramlar tekrar sorgulanmalıdır. Bu bakış açısıyla bundan sonraki yapılacak çalışmalarda konunun farklı sektörlerde ele alınarak tartışılması literatüre zenginlik katacaktır.
【 授权许可】
Unknown